Ölümsüz Olmayı Hiç Düşündünüz mü?
Ölümsüz olmak ve bu dünyada ebedi olmak ister miydiniz? Yoksa hayatın doğal akışında yaşayarak tadında bırakmak mı istersiniz? Bilim adamlarımız bu konu üzerinde çalışıyor. Ölümsüzlüğün sırrını çözmeye çalışıyorlar. Tabiri caizse bu dünyaya kazık çakmaya hazırlanıyorlar. Doğumun verdiği mutluluğu ve yaşadığımız hayatın bir sonu, üzüntüsü olmalı bence. Bu tür gelişmeler bir ilerleme gibi görünüyor ama aslında artan nüfus ile dünya daha da yaşanmaz bir yer haline gelebilir. Üstüne bir de yapay zeka ürünü robotlar eklendiğinde yer kavgası bile çıkabilir:)
Ölümsüz olmayı hayal etmek yerine aldığımız nefesin kıymetini bilerek ölmeden önce neler yapabiliriz onu düşünmek lazım. Dünyayı ne kadar gezebiliriz, hangi eserleri bırakırız, gelecek nesillere nasıl iyi bir evlat yetiştiririz gibi düşünceler mesela. Belki de çoğu insanın hayalidir ölümsüz olmak ve gençliğini korumak. İnsanın içindeki sonsuz merak ve öğrenme isteği biçilen ömürde yetmeyecekmiş gibi hissedilir. Bilinmez ki öldüğümüzde aslında ölümsüz kalacağız. Bu dünyadan göçüp gitmeyi değil, yok olduğumuzda nasıl anıldığımız önemlidir.
İnsanoğlu içindeki bu ölümsüzlük isteğini neden yenmeli? İçimizde büyüttüğümüz ve hayatımıza şekiller veren duygularımız vardır. Öfke duygusunu düşmana, nefreti kötülüklere ve merhameti mazlumlara karşı kullanmak gerekir. Bu şekilde doğru yönlendirilmiş duygular ile yaşandığında kendi sınavınızı kazanabilir ve ölümsüz olmayı dert etmezsiniz. Ölmeyeceğini bilerek yaşamak ne kadar sıkıcı olurdu. Ne kontrol mekanizması ne de kaygılarınız kalırdı. Halbuki şu kısa hayatta bütün duygular bir arada olduğunda yaşamak güzeldir. Her insan aynı amaçla dünyaya gelir ama kendisine üstlendiği misyonla hayatını sonlandırır. Size verilen yaşam hakkını iyi değerlendirmeli ve öldükten sonra ölümsüz olabilmeyi hedeflemeli. Ölmek diye bir şey olmasaydı neler olurdu? Belki emeklilik yaşı diye bir kavram olmazdı. Zenginler için sömürmek hiç bitmezdi. Şehirler daha kalabalık ve kıtlık olurdu. Doğa'nın dengesi bozulur ve ihtiyaca cevap vermediği için yeni gezegenler bulunurdu.
Doğmak ve ölmek iki ayrı kavram olmadı hiçbir zaman. Baharda çiçeklerin açması kışın da yok olması gibi bir şey aslında. Biri olmazsa diğeri olmaz yani .Her yokluktan yeni yaşamlar yeşerir. Her ölüm üzüntüyle beraber bir iz bırakırken her doğumda sevinç ve yeni bir yol haritası demektir. Yaşlanmak bazen korku verir insana yolun sonuna yaklaştıkça o beyaz ışık daha belirginleşir. Her yaşın ayrı kıymeti vardır ve anı yaşadığınızda verimli zaman geçirirsiniz. Ölümsüz olsaydınız hayatı dönemlere ayırmak ve kıymet bilmek olmazdı. Hayatın doğal akışını bozmak yerine ömrümüzü daha kaliteli ve refah içinde nasıl yaşarız bunun çalışmaları yapılmalı.
✔ Bu yazı Doğuş Hakan Yılmaz tarafından yazılmıştır.
Ölümsüz Olmayı Hiç Düşündünüz mü?
Reviewed by Unknown
on
18:01
Rating:

Hiç yorum yok: